Pratik
Turkish

Pratik

by

daily life
journaly updates

Şehrimizde birçok süpermarket, hastane var, ama üniversite sadece iki tane var. Mahallemizde birçok kasap dükkanı ve fırın var. Bizim evimiz bankaya çok yakın ama kırtasiye çok uzak. Büyük alışveriş merkezine gitmek istiyorsak servis ile gitmeliyiz, bu yüzden sık gitmiyoruz. Arabamız yok, bu yüzden otobüsü kullanmalıyız. Evimden iki blok büyük bir park var. Bazen bu parkta farklı ülkelerden yemek fuarları var, ben orada hiçbir şey yemedim. Bu yemeği ne kadar iyi olduğunu bilmiyorum. Ablam yeğenimi bu parkta getiriyor.

(Beyond any correction, if you think there's a better and more natural way to say something, which would be totally different of what I wrote, let me know and thanks)

1